Tur Programı

• 1. Gün

  Hareket Yerlerimiz ve Saatlerimiz,

  Saat 23:00`da Eskişehir Atatürk Bulvarı Migros Önünden
  Saat 02:00`da Ankara AŞTİ Otogar
  Buluşma noktalarında bir araya geldikten sonra araçtaki yerlerimizi alıp unutulmaz bir gezi için Doğu Karadeniz`e doğru hareket ediyoruz.

• 2. Gün

  Amasya, Samsun, Fatsa

  Yapacağımız gece yolculuğu ve yolda vereceğimiz molaların ardından sabah saatlerinde şehzadeler şehri Amasya`ya ulaşıyoruz. Yeşilırmak kıyısında kurulmuş bu güzel şehrimizde ilk olarak kahvaltımızı yapmak üzere dede yadigârı bir evin restorasyonu ile başlayıp bugün ise beş konağın birleşimi olan Emin Efendi Konaklarına gidiyoruz. Kahvaltımızı burada açık büfe olarak yapıyoruz ve hemen ardından gezimize başlıyoruz. Bu şehirde her bir kapı farklı bir diyara taşır sizleri kimi bir padişaha; Sultan Bayezit`e, kimi tarihteki ilk coğrafyacıya; Strabon`a kimi de efsane Kral VI.Mitridat`a ama her kapı elbet geri Amasya`ya çıkar. Gezilecek olan yerler arasında yer alan yirmi bini aşkın eserin yer aldığı ve sergilendiği Amasya Arkeoloji Müzesi ve Mumya Müzesi, Şehzadeler Parkı, Saat Kulesi, Hazeranlar Konağı gibi birçok noktayı gezdikten sonra Yeşil Irmak vadisi kıyısında yer alan görüntüsüyle ve hikayesiyle büyüleyen Kral Kaya Mezarlarının panoramik seyri sonrasında sevdaları tarihe kazınmış Ferhat ile Şirin`in efsanesine konu olan su kanallarını görüyoruz. Ferhat ile Şirin`in hikayesini rehberimizden dinleyip yalı boyu evlerinin fotoğraflanmasından sonra bu tarihi ve güzel şehre veda ediyoruz. Bizleri bekleyen bir sonraki şehrimiz ise milli mücadelenin başladığı şehir olan Samsun. Samsun`a vardığımızda ilk olarak Ulu Önder Ebedi Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün milli mücadeleyi başlatmak için 19 Mayıs 1919`da 18 arkadaşı ile birlikte Samsun`a geldikleri vapur olan Bandırma Vapurunu ziyaret edip Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippal tarafında yapılan onur anıtını görüyoruz ve grubumuz ile birlikte hatıra fotoğrafımızı çektirdikten sonra Karadeniz`in bu önemli şehrinden ayrılıyoruz. Gezimizin ilk gecesinde konaklama yapacağımız bölgenin en önemli şehirlerinden biri olan Fatsa`ya hareket ediyoruz. Fatsa`da konaklama yapacağımız tesis Fatsa Yalçın Otel (5 Yıldızlı) bölgenin en önemli turizm tesislerinden biri olup bulunduğu konum ve sunduğu hizmetler olarak sizleri son derece mutlu edecektir. Otelimizde hamam, sauna ve havuz hizmeti vardır yanınıza mayo alabilirsiniz havuz kullanmak isteyen misafirlerimiz için özellikle yanlarında bone bulundurmaları rica olunur. Akşam yemeği otelimizde açık büfe olarak alınacaktır ve yemekten sonra ilk günün de vermiş olduğu yorgunluk ile dileyen misafirlerimiz odalarında istirahate çekilebilir dileyen misafirlerimiz otelin hizmetlerinden yararlanabilir dileyen misafirlerimiz ise otelin sosyal alanlarını kullanabilirler. Otelimiz yemyeşil bir alana kuruludur ve hemen arkasından elekçi deresi geçmektedir ve dere kenarına nazır çok güzel de bir oturma alanına sahip olan tesisimizde çay kahve içebilir ve anın tadını çıkarabilirsiniz Fatsa`ya kadar gelmişken tabi yapabileceğiniz daha bir çok şey var otelin hemen önünden geçen dolmuşlara binebilir yada bir taksi ile sahile inebilirsiniz  denizin sesini dinlemek ve kokusunu duymak için çok güzel bir fırsat bu Fatsa sahili mayıs ayı itibari ile çok canlı ve hareketlidir gece bile sahilde balık tutan oltacılara rastlayabilirsiniz keyifli bir yürüyüş yapıp denize nazır tesislerde çayınızı yudumlayabilirsiniz eğer olurda bu şekilde bir etkinlik yapmayı düşünürseniz hemen hemen her yerde rastlayacağınız seyyar satıcılardan suda ya da közde pişmiş seçeneği ile mısır yemenizi tavsiye ederiz. Şimdiden tüm misafirlerimize iyi eğlenceler ve güzel geziler diler yarına daha da dinç uyanmak için iyi istirahatler dileriz.

• 3. Gün

  Ordu, Giresun, Trabzon, Ayder Yaylası

  Yeni bir güne merhaba diyoruz. Odanızın camını açarak bu coğrafyanın kokusunu içinize çekmenizi tavsiye ederiz ve biliyoruz ki Karadeniz`de uyanmanın tadı bambaşkadır. Otelde yapacağımız sabah kahvaltımızın hemen ardından yavaş yavaş araçtaki yerlerimizi alıyoruz. Karadeniz`in bu güzel şehrine şimdilik veda ediyor ve Ordu`ya doğru yol alıyoruz. Fındığın başkenti Karadeniz`in incisi Ordu`ya varır varmaz ilk durağımız Karadeniz`in ve Ordu`nun seyir terası olan türkülere konu olmuş olan Boztepe, bölgenin simgesi haline gelen Boztepe`ye teleferik aracılığı ile çıkıyoruz tepede yer alan istasyona vardıktan sonra sizlere bölgede geçirmeniz için serbest zaman veriyoruz. Şimdi sizlere kalan, anın ve manzaranın tadını çıkarmak çektiğiniz her kare fotoğraf içtiğiniz her yudum çay ayrı bir keyif ayrı bir hatıra bırakacak sizlerde, ayrılmak zor olsa da bu güzelliğe veda edip daha da bir heyecanlı devam ediyoruz gezimize çünkü diyoruz ki daha başlar başlamaz, kapısını açar açmaz böyle ise bizleri daha neler bekliyor? Haklısınız. Karadenizliler memleketlerinden bahsederken bu güzellikleri anlatırken şu şekilde söylerler;

  ``Cennetin yeryüzüne yansımasıdır Karadeniz``

  ``Karadeniz`e bakan herhangi bir manzarada çay içmedinse hala yaşıyor sayılmazsın``

  Bu sözleri söyleyenler haksızda sayılmazlar hani.

  Karadeniz sahil yolunu takip ederek Karadeniz`in bir başka şehrine kirazın anavatanı Giresun`a ulaşıyoruz. Giresun`a vardığımızda bir yanımızda yakın tarihimizin bir parçası olan milli mücadelenin kahramanlarından olan Topal Osman`ında mezarının bulunduğu Giresun kalesi diğer tarafımızda ise Karadeniz`in yaşanabilen tek adası olan Giresun adası bizleri karşılıyor. 3000 yıllık tarihi ile muhteşem bir destinasyon olan doğal alanları surları, manzara tepeleri, çay bahçeleri ile şehrin en önemli turizm merkezi olan Giresun kalesine doğru hareket ediyoruz. Topal Osman`ın evini panoramik olarak gördükten sonra denizi ayaklarımızın altında hissedeceğimiz kaleye ulaşıyoruz. Rehberimizden Topal Osman ile ve kale ile ilgili anlatımları dinledikten sonra manzaranın tadını çıkarıyoruz. Sıradaki rotamız ise Trabzon, Trabzon`a varır varmaz ilk durağımız 13.y.y da I.Manuel Komenus zamanında yapılmış 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet`in Trabzon`u almasıyla camiye çevrilmiş 1964 yılın dada müzeye dönüştürülmüş olan Kommenus devletinin önemli eserlerinden biri olan Ayasofya Müzesini geziyoruz. Ayasofya gezimizi tamamladıktan sonra müzenin hemen yanında bulunan aynı zamanda kendisi bir devlet sanatçısı olan gümüşçü ve telkârici Ali ustayı ziyaret ediyoruz. Sırada olması gereken yerimiz aslında Atatürk Köşkü ama girmiş olduğu restorasyon çalışmaları sebebi ile burayı ziyaret edemiyoruz. Trabzon`a kadar gelmişken öğle yemeğimizi burada Hacıoğlu Ömer abimizin mekânında alıyoruz. Yemeğimizi yedikten sonra tekrar yola koyuluyor ve bu sefer rotamızı Ayder yaylasına çeviriyoruz. Sahil yolunu takip ederek Ardeşen`e kadar gidiyoruz ve sonrasında fırtına deresini takip ediyoruz. Yolumuzun üzerinde kestane, kızılağaç, doğu ladinî, gibi Doğu Karadeniz bitki örtüsünün en zengin örneklerini görerek hala deresinin yanındaki tarihi taş köprüde fotoğraf molası veriyoruz. Ardından ayder yaylasına varıyoruz. Kaçkar dağlarının en güzel noktalarından biri olan Karadeniz`in en çok ün yapmış yeri olan bu güzel yaylasında gelin düveni şelalesini görüyoruz. Sonrasında sizlere otelimizi gösterdikten sonra serbest zaman veriyoruz konaklamamız iki gece üst üste Ayder yaylasında, buradaki tesisimizin adı Pirikoğlu otel bu tesise otel demektense şu şekilde bahsetmek gerekir bir pansiyon burası anne, baba ve evin çocuklarında  oluşan çekirdek bir ailenin işlettiği pansiyon hatta ve hatta Ayder yaylasının ilk pansiyonlarından ve en eski ailelerinden birine ait, burada tamda bir evde misafir ediliyormuş gibi hizmet alacaksınız temiz ve mis kokulu çarşafları ile bir misafir odasında ağırlanacak, akşam yemeğini ev ahalisi ile birlikte yiyecek ve kahvaltıyı da birlikte yapacaksınız zaten ilk olarak içeriye ayakkabı ile girilmediğini gördüğünüzde bunu anlayacaksınız. Odalarımıza yerleşip akşam yemeğini yedikten sonra tüm misafirlerimiz için otelin hemen önünde tulum eşliğinde kısa bir eğlence yapılacaktır.
  Horon bilmek değil ama o çembere girmek zorunludur.

• 4. Gün

  ; Ayder Yaylası, Pokut Yaylası, Sal Yaylası, Zil Kale, Palovit Şelalesi, Fırtına Vadisi, Huser Yaylası Gün Batımı, Şimşir Ormanları ve Gürcistan Batum

  Yeni bir güne merhaba Ayder yaylasında güne uyanmanın keyfi bambaşka bugün sizler için birçok etkinlik hazırladık kısaca sizlere bunlardan bahsedelim gönül ister ki seçenek olmasın hepsini de yapalım ama o kadar zamanımız maalesef yok bizde elimizden geldiğince ne kadar az zamanda en fazla neler yapabiliriz diyoruz ve sizler için seçenekleri sunuyoruz.

   

  Sizler için hazırladığımız seçeneklerimiz şu şekilde;

  1.Şeçenek; Hiçbir etkinliğe katılmayıp zamanınızı Ayder yaylasında geçirebilir, Odanızda dinlenebilir, Patikalarda doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.

  2.Şeçenek; Çamlıhemşin, Zil Kale, Palovit Şelalesi, Şimşir Ormanları.

  3.Şeçenek; Çamlıhemşin, Zil Kale, Palovit Şelalesi, Bulut Denizi Pokut Yaylası, Sal Yaylası, Fırtına Vadisi, Avusor Yaylası, Huser Yaylası Gün Batımı.

  4.Şeçenek; Gürcistan Batum Turu.

  5.Şeçenek; Rafting Etkinliği ve Zipline
  
  Dilerseniz Sizler İçin Bu Seçenekleri Biraz Açıklayalım;
  1.Seçenek; Dileyen misafirlerimiz hiçbir etkinliğe katılmaya bilirler etkinliklere katılım zorunluluğu yoktur bu sürede Ayder yaylasında gezebilirsiniz, odanızda istirahat edebilirisiniz, patika yollarda yürüyüşe çıkabilirsiniz yaylayı ve ormanı keşfedebilirsiniz, mekanlarda çay kahve içebilir zamanınızı bu şekilde değerlendirebilirsiniz.

   

  2.Seçenek; Dileyen misafirlerimiz ise hazırladığımız yarım gün sürecek olan yayla etkinliğine katılabilirler gezimiz Çamlıhemşin`den kalkacak olan minibüslere binerek başlıyor ve Fırtına vadisinden Çat vadisine Girerek devam ediyor ilk olarak son dönemde dizilerde özellikle de sevdalık dizisi ile adından çokça bahsettiren Şen yuva köyü devamında ise Zil Kale ve ardından Palovit şelalesi karşılıyor bizleri buralarda yapacağımız gezilerin ardından tekrar araçlarımıza binerek Ayder yaylasına geri dönüyoruz bu gezimiz öğlen saatlerinde başlıyor ve yaklaşık olarak akşama kadarda devam ediyor. Bu gezimize katılan misafirlerimizin birden fazla etkinlik yapma şansları var dilerlerse öğlen saatine kadar yapılacak olan rafting ve zipline etkinliğine katılabilirler, ya da birkaç saat daha fazla uyuyabilir veya Ayderde zaman geçirebilir.

   

  3.Seçenek; bu seçeneğimizde ikinci seçenekte de olduğu gibi Çamlıhemşin`den kalkacak olan minibüslere binerek başlıyor ve Fırtına vadisinden Çat vadisine Girerek devam ediyor ilk olarak son dönemde dizilerde, özellikle de sevdalık dizisi ile adından çokça bahsettiren Şen yuva köyü devamında ise Zil Kale ve ardından Palovit şelalesi karşılıyor bizleri buralarda yapacağımız gezilerin ardından tekrar araçlarımıza binerek Kaçkarların sembollerinden biri olan adı bulut denizi olarak geçen Pokut yaylasına gidiyoruz devamında Sal Yaylasına geçiyoruz buradaki gezilerimiz tamamladıktan ve inanılmaz fotoğraflar çektikten sonra araçlarımıza binerek Fırtına Vadisine gidiyoruz ve burada öğle yemeğimizi yiyoruz yemeğimizi yedikten hemen sonra araçlardaki yerlerimizi tekrar alıyor ve Ayder yaylasından geçerek Huser Yaylasına gidiyoruz buradaki gezilerimizi de tamamladıktan sonra gün batımına bu eşsiz manzarada şahitlik ediyoruz. Hafızalarımıza unutulmaz bir anı daha kazıyarak Ayder yaylasına dönüyoruz. Bu etkinliğimiz gün boyu sürecek olan bir etkinliktir ve bu etkinliğe katıldığınız taktirde o gün başka bir etkinliğe zamanınız kalmıyor. İnanın buna değiyor

• 5. Gün

  Ayder Yaylası, Feretiko-Rize Bezi, Çay Fabrikası, Sürmene Bıçağı, Uzungöl, Zigana Dağı

  Stresten uzak doğanın huzurunda akan suların sesinde horonlar eşliğinde yeni bir güne merhaba günaydın Karadeniz. Beşinci günümüze yine Ayder yaylasında uyanıyoruz ve otelde yapacak olduğumuz kahvaltımızın hemen ardından araçtaki yerlerimizi alarak veda ediyoruz bu yalancı cennete ve artık yavaş yavaş geri dönüş yoluna geçiyoruz yol üzerinde ilk olarak yöre insanı için hala önemini koruyan `feretiko` Rize bezi yapım merkezlerinde biri olan Kurular Rize bezi tesislerine uğruyoruz. Kuman Türkleri tarafından yüzyıllar önce Rize`ye getirilen, Hint keneviriyle yani kendir ipiyle el dokuma tezgahlarında üretilen kumaş türünden yapılan ürünleri gördükten sonra dileyen misafirlerimiz için alışveriş fırsatı veriyoruz. Pazar Çayeli istikametinden Karadeniz simgesi haline gelen Uzungöl`e doğru hareket ediyoruz. Of`tan geçerek Solaklı vadisine sapıyoruz. Çaykaradan geçerek Uzungöl`e ulaşıyoruz. Uzungöl`e ulaştıktan sonra ilk istikametimiz, Doğu Karadeniz`in geçmiş bütün yaşantısını gözler önüne seren Uzungöl Dursun Ali İnan müzesini ziyaret ederken 5000 yıllık bir tarihe tanıklık edeceksiniz.  Tarih ve Etnografya binası, Ağaç kökleri sanat galerisi ve Uzungöl kültür evi olmak üzere 3 ana bölümden oluşan müze zengin içeriğiyle bölgenin en kapsamlı müzesi olma özelliğini taşıyor. Dursun Ali İnan`ın 30 yıllık çalışmaların sonucunda ortaya çıkan bu müze ziyaretçilerini zamanda yolculuğa davet ediyor. Karadeniz turumuzun en tamamlayıcı noktalarından biridir bu müze tüm misafirlerimizin eksiksiz bir şekilde katılmasını tavsiye ederiz rehberimiz sizler için müze içinde de anlatımlarına devam edecektir. Müze ziyaretimizin hemen ardından dileyen misafirlerimiz Karadeniz bölgesinin en güzel ve doğallığını kaybetmemiş yaylalarından Karester ve Lustra yaylalarına gitmek üzere kiraladığımız minibüslerle yolculuğa başlıyor. Gezimiz esnasında ilk olarak Uzungöl`ü panoramik bir şekilde görebileceğimiz yüksek bir noktada fotoğraf molası veriyoruz. Sonrasında çıkacağımız 2000 m rakımlı Lustra yaylasında serbest zamanın keyfini çıkarıyoruz. Dileyen misafirlerimiz yaylada yetişen ve köylü kadınlarımızın hazırladığı Karadeniz mısırının tadına bakabilirler. Lustra yaylasında ki serbest zamanımızı bitirdikten sonra daha yükseklere, 2200 m rakımlı Karester yaylasına çıkıyoruz. Burada ürettiği ürünlerin doğallığıyla ünü dilden dile yayılan Emine teyzemizin halis Karadeniz çayından, her sabah kendi ineklerinden sağdığı ballı sütünden içebilirsiniz. Ayrıca bu yaylada (eğer hava şartları uygunsa) sadece bir uçağın penceresinden görebileceğiniz manzarayı, yani bulut denizini görebilirsiniz. Fotoğraflarımızı çekip doğallığın keyfini çıkarttıktan sonra yanımıza aldığımız o güzel hatıralarla birlikte minibüslerimize binip dönüşe geçiyoruz. Uzungöl`ün büyülü manzarasından sonra dönüşte çay fabrikasına uğruyor ve bir çay yaprağının filizlenişinden bardağımıza gelinceye kadar geçtiği tüm aşamaları detaylıca inceliyor, görüyoruz ve yine yerinden uzmanından dinliyoruz ardından tüm çay çeşitlerinden içiyoruz ve bu fabrikadan çay alışverişi yapıyoruz. Aynı zamanda burada bahçesinden çay toplama fırsatını da buluyoruz. Devamında Trabzon`un bıçağı ile ünlü ilçesi Sürmene`ye gidiyoruz. Panoramik olarak göreceğimiz Memiş Aga konağından hemen sonra sürmene bıçağı hakkında bilgilendikten ve alışverişimizi yaptıktan sonra yolumuza devam ediyoruz ve adından sıkça bahsettiren, türkülere konu olan ve sizlere iki mevsimi birden yaşatacak Zigana Dağına doğru tırmanırken dinleyeceğiniz yöresel türküler ve göreceğiniz güzellikler ile huzur bulup günün yorgunluğunu unutacaksınız. Konaklama yapacağımız otel olan Zigana Gümüş Kayak Yayla Kent`e varır varmaz rehberimiz oda dağılımını yaparak sizlere yemek saatini söyledikten sonra kısa da olsa dinlenmeniz için zamanımız olacak. Akşam yemeğimiz otelde yenecek olup tatlı olarak sizlere meşhur Hamsiköy Sütlacını sunacağız. Yemekten sonra dileyen misafirlerimiz istirahat edebilir, dileyenler ise yemek yenen bölümde yöresel müzik eşliğinde zaman geçirebilir, otelde sizlere hizmet için çalışan arkadaşlarımızla yöresel danslar edebilir, bölgenin o saf ve temiz havasını kısa bir yürüyüş ya da bir çay eşliğinde derin derin içinize çekebilir bu anı doyasıya yaşayabilirsiniz. Otelimize çok yakın bir bölgede bulunan Limni Gölü hava şartları ve yolun müsait olması doğrultusunda geceleri de mutlaka görülmesi gereken bir yer uygun olan her koşulda bu fırsatı sizlere sunacağız. İyi istirahatler ve keyifli uykular dileriz. Aylardan hangi ay olursa olsun yanınıza mutlaka kalın giysiler alın Zigana dağı her daim serttir.
  
   

• 6. Gün

  Zigana Dağı, Sümela Manastırı, Trabzon, Giresun, Ordu, Fatsa

  Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Zigana dağından ayrılarak Karadeniz`in bir diğer simgesi olan Sümela manastırını görmek için Altındere vadisine doğru hareket ediyoruz. Sümela manastırının yıllardır süren restorasyon çalışmaları sebebi ile gidilen tarihte herhangi çalışma olması halinde maalesef manastırı görmeden yolumuza devam ediyoruz. Öğle yemeğimizi Trabzon`da bulunan bir diğer restoranımız olan horon restoranda yapıyoruz Trabzon`dan ayrılmadan önce yöresel ürünleri tatmak ve alışveriş yapmak üzere Akçaabat ilçesinde bulunan yöreselcimize doğru hareket ediyoruz burada vereceğimiz kısa bir molanın ardından tekrar yola koyuluyoruz bu günümüzü sizler için biraz daha rahat bir gezi yapabilmek adına çok fazla doldurmuyoruz. Bölgedeki önemli noktalara uğrayarak ve programımızda eksik kalan yerler varsa onları da tamamlayarak ilk gecede konaklama yaptığımız Fatsa yalçın otele doğru hareket ediyoruz keyifli ve sakin geçen bir yolculuğun ardından, Fatsa`ya ulaşıyoruz.

• 7. Gün

  Fatsa, Perşembe Yaylası, Tokat, Eskişehir

  Yeni bir güne daha merhaba. Otelin konumu gereği kahvaltıdan önce otelin hemen arkasında bulunan dere kenarına gidilebilir, kısa bir doğa yürüyüşü yapılabilir ve yine otelin hemen arkasında bulunan ahşap köprüden geçebilirsiniz. Otelde yapacağımız kahvaltının hemen ardından sizleri cennetin yeryüzüne yansıması olan Karadeniz`in ünlü yaylalarından ve yöre halkı içinde önemli olan Perşembe yaylasına davet ediyoruz. Karadeniz`in o eşsiz vadilerinin ve sizleri hayrete düşürecek olan yöre halkının kendine has yerleşim şekillerinin arasından seyrederek yaylaya doğru ilerliyoruz. Perşembe yaylasına ulaştığımız zaman bizleri karşılayan o mükemmel doğa ve hemen ortasında bulunan göl sizleri alıp bambaşka diyarlara götürecek. Manzarayı daha iyi görebilmek bulunduğumuz yerin tadına daha da varabilmek adına sizleri yine aynı bölgede bulunan Karga Tepesi olarak geçen yüksekliğe çıkarıyoruz. Eşi benzeri olmayan menderesler ve hemen hemen her tepede görebileceğiniz koyun sürüleri sizleri doğanın kendini bu denli nasıl koruduğu, nasıl bu kadar güzel kalabildiği konusunda uzun uzun düşündürecek. Perşembe Yaylası ile birlikte artık Ordu`ya veda ediyoruz ve bu sefer rotamızı çoğu programda bulamayacağınız Tokat`a çeviriyoruz.  Bazı ilçeleri İç Anadolu Bölgesinde olsa da şehir Karadeniz illeri arasındadır. Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu bölgede yapacağınız gezi sırasında Türkiye`nin en çok türbesine sahip olan şehirlerinden birini de görmüş olacaksınız. Ülkemizin en önemli akarsularından biri olan Yeşilırmak`ta Tokat`ın içinden geçer. Meşhur Tokat Kebabını tadabileceğimiz restoranımızda öğle yemeği molası veriyoruz. Öğle yemeği sonrası `900 adımda 900 yıllık` tarihi gezimize başlıyoruz. Taşhan, Yazmacılar Hanı, Sulu sokak, Arastalı Bedesten, Yağıbasan Medresesi, Hıdırlık Köprüsü, Deveciler Hanı, Ulu Camii ve Ali Paşa Cami`yi gezip göreceğimiz yerler arasında. Tarihi Taşhan`da alışveriş molasının ardından buradaki gezimiz ile birlikte artık Karadeniz gezimizin de sonuna geliyoruz. 

Fiyata Dahil Olan Hizmetler

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler